001) urbane: terbiyeli, kendinden emin ve kibar
He maintaned an urbane tone in his letters.
Mektuplarında nezaketli bir üslup kullanmaktaydı.
Örnek cümlenin kaynağı: http://www.thefreedictionary.com/urbane
002) overt: gizli saklı olmayan
Overt behaviors are those that anyone can observe.
Açık davranışlar, herkesin gözlemleyebileceği davranışlardır.
Örnek cümlenin kaynağı: http://schoolpsychology.blogspot.com.tr/2008/02/overt-and-covert-behavior.html
003) thwart: birisinin planını boşa çıkarmak
Throughout the books, Arya wishes she could see Jon again, and keeps trying to get to the Wall after Ned’s death, though she’s constantly thwarted in that attempt.
Kitap serisi boyunca, Arya, Jon'u tekrar görebilmeyi istiyor ve Ned'in ölümünden sonra Sur'a ulaşmak için çalışıyor, bununla birlikte bu teşebbüslerinde her seferinde denemesi akim kalıyor.
Örnek cümlenin kaynağı: http://talesaftertolkien.blogspot.com.tr/2016/05/game-of-thrones-rewatch-ii-kingsroad.html
004) accrete: zaman içinde daha büyük bir miktara ulaşmak üzere nesneleri biriktirmek
005) exacting: doğruluk talep eden ve gerektiren şey
006) marked: oldukça farkedilebilir
007) forgo: daha fazla kullanmamaya karar vermek, vazgeçmek ya da daha iyisini onun yerine tercih etmek
008)
The continents of planet Earth are composed of central, "stable" platforms to which smaller "exotic terranes" have accreted and from which other segments of crust have rifted away.
Dünya gezegeninin kıtaları, daha küçük boyuttaki dışsal toprakların eklenip birikmesiyle ve bazı yerkabuğunun kopup uzaklaşmasıyla meydana gelmiş merkezi durağan tabakalardan oluşmaktadır.
Örnek cümlenin kaynağı: http://naturesblog.blogspot.com.tr/2012/03/future-exotic-terranes.html
005) exacting: doğruluk talep eden ve gerektiren şey
How can we understand a measurement that is exacting, but not limiting?
Doğrulayan fakat kısıtlamayan bir ölçütü nasıl anlayabiliriz?
Örnek cümlenin kaynağı: http://dailychassidus.blogspot.com.tr/2010/11/exacting-but-not-limiting.html
006) marked: oldukça farkedilebilir
Each time you use it, there is a little release, in a few days, weeks, there will be a marked difference.
Onu her denediğinizde, biraz alışma ve birkaç günde, haftada, oldukça farkedilebilir bir farklılık gerçekleşecektir.
Değiştirilmiş örnek cümlenin kaynağı: http://markedeternal.blogspot.com.tr/2013/07/deep-looking.html
007) forgo: daha fazla kullanmamaya karar vermek, vazgeçmek ya da daha iyisini onun yerine tercih etmek
I love floral centerpieces for any party - large or small. But sometimes it's fun to do something unexpected and forgo the flowers.
Toplantılarda ve yemeklerde çiçek desenli merkezi süslemeleri seviyorum, büyük ya da küçük olsun. Fakat bazen alışılmadık bir şey denemek ve çiçek süslemelerinden vazgeçmek eğlenceli olabilir.
Örnek cümlenin kaynağı: http://partyresources.blogspot.com.tr/2012/01/forgo-flowers.html
008)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder