23 Eylül 2017 Cumartesi

Öğrendiğim Yüz İngilizce Kelime - 1

Bu başlık altında öğrenmeye çalıştığım ilk yüz kelimenin anlamlarını ve birer örnek cümleyi bulabilirsiniz.

001) urbane: terbiyeli, kendinden emin ve kibar 


He maintaned an urbane tone in his letters. 
Mektuplarında nezaketli bir üslup kullanmaktaydı.

Örnek cümlenin kaynağı: http://www.thefreedictionary.com/urbane 

002) overt: gizli saklı olmayan 


Overt behaviors are those that anyone can observe.
Açık davranışlar, herkesin gözlemleyebileceği davranışlardır.

Örnek cümlenin kaynağı: http://schoolpsychology.blogspot.com.tr/2008/02/overt-and-covert-behavior.html

003) thwart: birisinin planını boşa çıkarmak

Throughout the books, Arya wishes she could see Jon again, and keeps trying to get to the Wall after Ned’s death, though she’s constantly thwarted in that attempt.
Kitap serisi boyunca, Arya, Jon'u tekrar görebilmeyi istiyor ve Ned'in ölümünden sonra Sur'a ulaşmak için çalışıyor, bununla birlikte bu teşebbüslerinde her seferinde denemesi akim kalıyor.  

Örnek cümlenin kaynağı: http://talesaftertolkien.blogspot.com.tr/2016/05/game-of-thrones-rewatch-ii-kingsroad.html

004) accrete: zaman içinde daha büyük bir miktara ulaşmak üzere nesneleri biriktirmek

The continents of planet Earth are composed of central, "stable" platforms to which smaller "exotic terranes" have accreted and from which other segments of crust have rifted away.
Dünya gezegeninin kıtaları, daha küçük boyuttaki dışsal toprakların eklenip birikmesiyle ve bazı yerkabuğunun kopup uzaklaşmasıyla meydana gelmiş merkezi durağan tabakalardan oluşmaktadır.

Örnek cümlenin kaynağı: http://naturesblog.blogspot.com.tr/2012/03/future-exotic-terranes.html

005) exacting: doğruluk talep eden ve gerektiren şey

How can we understand a measurement that is exacting, but not limiting?
Doğrulayan fakat kısıtlamayan bir ölçütü nasıl anlayabiliriz?

Örnek cümlenin kaynağı: http://dailychassidus.blogspot.com.tr/2010/11/exacting-but-not-limiting.html

006) marked: oldukça farkedilebilir

Each time you use it, there is a little release, in a few days, weeks, there will be a marked difference.
Onu her denediğinizde, biraz alışma ve birkaç günde, haftada, oldukça farkedilebilir bir farklılık gerçekleşecektir.

Değiştirilmiş örnek cümlenin kaynağı: http://markedeternal.blogspot.com.tr/2013/07/deep-looking.html

007) forgo: daha fazla kullanmamaya karar vermek, vazgeçmek ya da daha iyisini onun yerine tercih etmek

I love floral centerpieces for any party - large or small. But sometimes it's fun to do something unexpected and forgo the flowers.
Toplantılarda ve yemeklerde çiçek desenli merkezi süslemeleri seviyorum, büyük ya da küçük olsun. Fakat bazen alışılmadık bir şey denemek ve çiçek süslemelerinden vazgeçmek eğlenceli olabilir.

Örnek cümlenin kaynağı: http://partyresources.blogspot.com.tr/2012/01/forgo-flowers.html

008)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder