Türk Medeni Kanunu, bu hakimiyet ilişkisini mümkün olduğu kadar bir karineye bağlamıştır. Çünkü hakimiyet ilişkisinin aleniyete ihtiyacı vardır. Bu hakimiyet ilişkisini sağlayan şey menkullerde (taşınırlarda) zilyetliktir. Zilyetlik olmadan hakimiyet ilişkisini anlamak mümkün değildir. Zilyetlik, insanın eşya üzerindeki hakimiyetini dışa yansıtır. Ancak taşınmazlarda zilyetlik bu aleniyet fonksiyonunu yeterince sağlamaz. Bu aleniyet fonksiyonunu taşınmazlarda tapu sicili sağlar. Türk Hukuk Sistemi'nde tapu sicili yer alır.
Eşya hukuku, Türk Medeni Kanunu ve Anayasa'da düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu, eşya hukukunun esas kaynağını oluşturur. Medeni Kanun'da ayni haklar, sahibine sağladığı yetkiler ve onların tezahür şekilleri dikkate alınarak üç kısımda düzenlenmiştir. İlk kısmın konusu, eşya üzerindeki en geniş yetkiyi sağlayan mülkiyet hakkı; ikinci kısmın konusu ise sınırlı yetki sağlayan sınırlı ayni haklardır. Üçüncü kısımda ise zilyetlik ve tapu sicili düzenlenmiştir. Bu ayrıma şeklî eşya hukuku da denir.
Eşya hukukunun ikinci kaynağını ise çeşitli kanunlar ve kanuni düzenlemeler oluşturur:
- 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu
- 2644 sayılı Tapu Kanunu
- 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun
- 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu
- 1512 sayılı Noterlik Kanunu
- 3194 sayılı İmar Kanunu
- Tapu Sicili Tüzüğü
- 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu
- 3621 sayılı Kıyı Kanunu
Üçüncü kaynağı içtihatlar oluşturur. İçtihatlar, mahkeme kararlarıdır. Özellikle 27.02.2007 tarihli içtihadı birleştirme kararı önemlidir.
Dördüncü kaynak, doktrindir.
Malvarlığı Hakları İçerisinde Ayni Hakların Yeri
Bir kimsenin sahip olduğu hak ve borçların tümü, ekonomik bir değer ifade edip etmemesine göre ikiye ayrılır. Ekonomik değer ifade edenler malvarlığını, ekonomik değer ifade etmeyenler ise şahıs varlığını oluşturur. Malvarlığı ise aktif ve pasif olarak ikiye ayrılır. Hayatta olan her bireyin malvarlığı vardır. Yeni doğmuş çıplak bir bebeğin dahi malvarlığı vardır (MK m. 366). Ayni hakları kural olarak parasal değeri olan varlıklar oluşturur. Ama mutlaka parasal değeri olması şart değildir. Manevi değeri olan eşyalar da oluşturabilir.
Ayni Hak Nedir?
Bir eşya üzerindeki doğrudan hakimiyeti sağlayan ve herkese karşı ileri sürülebilen haklardır. Ayni hakların ne olduğu konusunda çeşitli görüşler vardır. Birinci görüş klasik görüştür. Bu görüşe göre, ayni hak, konusu olan eşya üzerinde sahibine doğrudan hakimiyet hakkı veren haktır. İkinci görüş şahısçı görüştür. Buna göre ayni hak, bir eşya üzerinde herkese karşı öne sürülebilen haktır. Sahibine eşya üzerinde bir hakimiyet bahşetmediği gibi eşya da hakkın pasif süjesi değildir. Üçüncü görüş, teklifçi (modern) görüştür. İlk iki görüşü birleştirir. Ayni hakkın sahibine hakimiyet sağlaması onun iç muhtevasını, herkese karşı ileri sürülebilmesi ise onun dış muhtevasını oluşturur.
Ayni Hakkın Unsurları Nelerdir?
Ayni hakkın birinci unsuru eşyadır. Her hukuk düzeni kendi ihtiyaçlarına göre eşyayı farklı tanımlamıştır. Peki bir şeyin eşya olabilmesi için hangi unsurları taşıması gerekir?
- Cismani (maddi) bir varlığa sahip olması gerekir.
- Cismani varlığa sahip olan şey belirli olmalıdır.
- Cismani varlığa sahip olan şey mülk edinmeye elverişli olmalıdır.
- Cismani varlığa sahip olan şey şahsi olmamalıdır.
Eşya, ekonomik değeri bulunsun veya bulunmasın, üzerinde hakimiyet kurulabilen, kişisel değeri olmayan, cismani varlıklardır.
Eşya Kavramına Girmeyen Ayni Hak Konuları
A. Haklar
1) Bağımsız ve sürekli haklar
2) Diğer haklar
B. Malvarlığı
C. Tabi kuvvetler
(Bu notun sonrasındaki notu okumak için tıklayınız: Eşya Hukuku Notları - 2)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder