27 Eylül 2017 Çarşamba

Medeni Usul Hukuku Notları - 1

Medeni usul hukuku, yargılama hukuku usul hükümleri içerisinde yer alan bir derstir. Yargılama hukuku bir bütün, bu bütünün bir oarçası da medeni usul hukukudur. Medeni usul hukuku, özel hukuk disiplinleri ile sıkı bir ilişki içerisindedir. Şekle uyulmadığı sürece hakkın korunması, tanınması, tespiti, yerine getirilmesi mümkün olamaz. Usul hukuku maddi hukuktan kaynaklanan hakların tanınmasını ve yerine getirilmesini, maddi gerçekliğe uygun bir biçimde ortaya konmasını hedefleyen bir disiplindir.

Usul hukuku davanın açılmasıyla başlar. Dava sonucu verilen hükmün kural şekli anlamda kesinleşmesiyle usul hukuku süreci son bulur. 1 Ekim 2011 tarihinden itibaren yeni 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girdi. 

Yeni HMK üç dereceli yargı sistemi düzenlemektedir. 

1) İlk Derece Mahkemeleri
2) Bölge Adliye Mahkemeleri
3) Temyiz Mahkemeleri

İlk derece mahkemelerinin kararlarına karşı ikinci derece yargı yeri olarak istinaf mahkemeleri (bölge adliye mahkemeleri) düzenlenmiştir. Üçüncü ve en üst derece yargılama merci Yargıtay'dır. 

Yargı, Mahkeme Kavramı

Devletin üç temel işlevi vardır:
- Yasama işlevi
- Yürütme işlevi
- Yargı işlevi

Yargı işlevi, devletin diğer iki işlevine nazaran daha ayrıcalıklıdır. Çünkü hukuk devletinde yargı, hem yasamanın işlemlerinin hem de yürütmenin işlemlerinin hukuka uygunluğunu sağlamasını gerçekleştiren güçtür. Yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız mahkemeler aracılığıyla kullanılır.

Yargı işlevini tanımlamada iki ölçüt vardır:

a) Organik (Şekli) Ölçüt

Faaliyette bulunan makamı ölçüt alır. Faaliyette bulunan makam mahkemeyse, mahkemelerin tüm işlemleri yargısaldır. Bir idari makam faaliyette bulunuyorsa, tüm işlemleri idaridir. Aslında mahkemelerin yargısal nitelik taşımayan idari nitelikte bazı faaliyetleri vardır. Örneğin, kalem personelinin yönetimi. Bu ölçüt yargı işlevinin tanımlanmasında yeterli bir ölçüt oluşturmaz. Ancak başlangıç seviyesinde bir açıklama yapmaktadır. Şekli ölçütün yetersizliği karşısında işlevin niteliğini baz alan maddi ölçüt geliştirilmiştir. 

b) Maddi Ölçüt

Anayasa Mahkemesi, anayasa hukukçuları ve idare hukukçularına göre yargı işlevi, bağımsız ve tarafsız yargı organlarınca hukuki uyuşmazlıklarla hukuka aykırılık iddialarının yargısal usullere uyulmak suretiyle hukuk düzenine ait bir normun uygulanması sonucu kesin bir biçimde çözüme kavuşturulması faaliyetidir. 

Bu tanımlama, usul hukukuna göre sağlıklı bir tanımlama değildir. Çünkü:

- Hukuki uyuşmazlık kavramı çekişmeli yargıyı baz almakta, çekişmesiz yargıyı kapsamamaktadır.
- Medeni usul hukukunda çekişmesiz yargı kararları ilke olarak kesin hüküm içermez. 

Kesin hüküm, kararın iptal edilemezliği, değişmezliği demektir. 

c) Karma ölçüt

Bağımsız ve tarafsız yargı organlarınca yargısal usullere uyulmak sureti ile soyut bir hukuk kuralının somut bir olay ya da ilişkiye uygulanması faaliyetine yargı işlemi denir. Bu tanım hem çekişmeli yargıyı hem de çekişmesiz yargıyı kapsar. Bağımsızlık ve tarafsızlık unsurlarından birisi yoksa hukuki güvenlik yoktur, bunlar yargıyı yürütmeden ayırır. 

Yargı İşlevi - İdari İşlev Farkları

- Yargı işlevi, hiçbir hiyerarşiye dahil olmayan, bağımsız ve tarafsız yargı organları aracılığıyla yerine getirildiği halde yürütme işlevi, bürokratik ve hiyerarşik idari düzen içerisinde yer alan kamu görevlilerince yerine getirilir. 

- Yargı işlevinin yerine getirilmesinde yargısal usuller geçerlidir. İdari işlevin yerine getirilmesinde idari usuller geçerlidir. İdari yargı usulü ile idari usuller farklıdır. İdari yargı usulü, işlemin denetlenmesi sırasında tabi olunan usullerken, idari usuller, işlemin yapılması sırasındaki usullerdir.

- Yargı işlevini yerine getiren hakim, hakkında karar verdiği hukuki ilişkide üçüncü kişi konumundadır. Bu hakimin temel niteliği bağımsızlığı ve tarafsızlığıdır. Alınan kararın objektifliği için bu şarttır. İdari işleme karşı yargı yoluna başvurulması halinde işlemi gerçekleştiren kamu görevlisi, içinde yer aldığı idari birimle birlikte taraf konumundadır.

Yargı İşlevinin Boyutları

Yargı işlevinin birbirini tamamlayan ve birbiriyle ilişki içinde bulunan iki önemli boyutu vardır:

- Yargısal denetim boyutu, hukuk düzeninin gerçekleşmesini ve devamlılığını sağlar.
- Hukuksal korunma (hukuki himaye) boyutu, bireylere ait sübjektif hakların gerçekleştirilmesini ve korunmasını hedef alır. 

Yargı Çeşidi

Nitelik ve özellikleri birbirine benzeyen hukuki uyuşmazlıkların aynı üst yapı içerisinde örgütlenen yargı yerlerince çözüme kavuşturulmasından kaynaklanan kümeleşme, yargı çeşitlerini (yargı kollarını ya da yargı yollarını) ortaya çıkarmıştır. 

Türkiye'de yargı çeşitleri şunlardır:

- Anayasa Yargısı: Anayasa Mahkemesi'nde görülür. Tek derecelilik esası vardır.
- İdari Yargı
- Adli Yargı: Medeni yargı ve ceza yargısı olmak üzere iki alt kola ayrılır.
- Uyuşmazlık Yargısı
- Seçim Yargısı
- Hesap Yargısı: Sayıştay'da görülür. Tek derecelilik esası vardır.
- Askeri Yargı: Askeri idari yargı ve askeri ceza yargısı olmak üzere iki alt kola ayrılır. 

Yargı Çevresi

Bir mahkemenin yargı işlevini yerine getirmeye yetkili olduğu coğrafi alana yargı çevresi denir. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder